
UMUT BORCU
Doç. Dr. Şafak Nakajima
Ekonomik ve sosyal krizler, hepimizi birçok yönden olumsuz etkiler.
Yaşama inancımız azalır.
Umudumuz kaybolur.
Umut, bir arzuyu beklentiyle beslemek, bir şeyin doğru ve iyi olmasını istemektir.
Umutlu olduğumuzda, mevcut gerçekliklerinden farklı bir geleceği tasavvur edebiliriz.
Net hedefler belirleyebilir, bu hedeflere ulaşmak için birden fazla strateji geliştirebilir ve aksilikler yaşadığımızda bile bu hedeflere ulaşmak için motivasyonumuzu kaybetmeyiz.
Kendimiz ve yakın çevremiz kadar, içinde yaşadığımız toplum ve dünya için de olumlu bir inanca, güvenli bir beklentiye sahip olmak, içimizi yaşam sevinciyle doldurur; iyi hissederiz.
Yüksek umutları olan insanlar daha iyi zihinsel ve fiziksel sağlığa, daha iyi sosyal desteğe sahiptir. Daha az kronik sağlık sorununa, depresyona ve kaygıya yakalanır, uzun ve iyi yaşarlar.
Gelecekleri için umutları olan, hedeflerinin gerçekleşmesini güvenle bekleyen öğrencilerin, duygularını yönetme becerileri ve akademik başarıları artar; okulu bırakma olasılıkları düşer.
Son zamanlarda neyi umut ettiklerini sorduğum hastalarımdan, “Hiçbir şey!” yanıtını çok daha sık alıyorum ve bir hekim olarak bu beni üzüyor.
Çünkü umut, insanın kendisini ve dünyayı değiştirme potansiyelini derinden etkileme gücüne sahiptir.
Henüz gideceği yeri bilmese bile, ona bir tekneye binerek kıyıdan ayrılma ve açık denizlere yelken açma cesaretini kazandırır.
İmkânsız görüneni yapmak için ilham verir.
Umut, dünü ve bugünü geleceğe bağlayarak, yaşamı bütünlüklü ve anlamlı kılar.
Unutmamamız gereken, umutsuzluğun yalnızca bireysel değil toplumsal bir mesele olduğudur.
Ve bu durum, pençesinde kıvrandığımız neoliberal düzende, güçlünün güçsüzü sistematik olarak sömürmesi ve aşağılanmasının bir sonucudur.
İyi bir toplum, akılcılık, adalet, sosyoekonomik eşitlik, şeffaflık, dürüstlük, empati ve çevresel sürdürülebilirlik değerlerini benimseyen ve geliştiren toplumdur.
Böyle bir toplum, insanlara umut verir, iyi hissettirir.
Eğer vatan topraklarını terk etmemeyi seçiyorsak, burada iyi bir toplum kurmak zorundayız.
Daha umutlu bir yarın istiyorsak, değişim istiyorsak harekete geçmeli, iyi bir toplum inşa etmek için emek vermeli, sorumluluk üstlenmeliyiz.
Kendimize, çocuklarımıza, insanlığa ve geleceğe olan borcumuzdur bu!
Umut borcu!