
AİLELER İÇİN İLETİŞİM BECERİLERİ
Doç. Dr. Şafak Nakajima
Ne söylediğimizin duyulduğunu, duygu ve düşüncelerimizin anlaşıldığını hissettiğimiz, birlikteyken mutluluk ve güven duyduğumuz aile içi ilişkilerimiz olmuştur hepimizin.
Görmezden gelindiğimizi, söylediklerimizin dinlenmediğini, yanlış anlaşıldığını ya da çarpıtıldığını hissettiğimiz, ihmalkârlık ya da öfke dolu, ruhumuza asit banyoları yaptıran ailevi ilişkilerimiz de vardır mutlaka.
İlkinde kendimiz oluruz, ikincisinde her gün ölürüz.
Aralarındaki farkı belirleyense, iletişim biçimimizdir.
İletişim, ilişkilerin temel yapı taşıdır.
Duygularımızı, düşüncelerimizi birbirimize iletişim yoluyla aktarırız.
İletişimin gerçekleşmesi için üç unsur bir araya gelmelidir: Bir mesaj, mesajı ileten bir gönderici ve mesajın gönderildiği bir alıcı.
Başarılı iletişimde gönderici mesajı zamanında, anlaşılır ve doğru bir şekilde iletir.
Mesaj açık ve nettir. Manipülasyon içermez, kafa karıştırmaz.
Alıcı ise mesajı rahatlıkla anlar.
Bunlardan birinde yaşanan sorun, iletişimin tamamını bozabilir.
En yakın ilişkilerin kurulduğu yer aile olduğundan, duygusal olarak dengeli ve özgüvenli çocuklar yetiştirmede, işbirliği yaparak sorunları çözmede, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sürdürmede aile içi iletişim, anahtar rol oynar.
Ailede iyi iletişimin önüne birçok şey geçebilir. Örneğin:
Saldırgan ya da umursamaz bir dil kullanmak,
Gerçek duygu, düşünce, istek ve beklentileri saklamak,
Akıl okumak, yani karşımızdaki kişinin ne düşündüğünü bildiğimizi veya bizim ne düşündüğümüzü onların bilmesi gerektiğini varsaymak,
Gereğinden fazla konuşmanın, gerçek iletişim olduğunu sanmak,
İlgisiz davranmak, küçümseyici jest ve mimikler yapmak,
Karşımızdaki konuşurken dinlemek yerine söylemek istediklerimize odaklanmak, kafamızda cevapları hazırlamak,
Sözünü kesmek, konuşmasını tamamlamasına izin vermemek,
Konuşulan konuyla ilgisiz ya da geçmişte kalmış sorunları gereksiz yere gündeme getirmek,
Karşımızdaki için neyin doğru olduğunu bildiğimizi varsayarak onu ikna etmeye çalışmak ya da kabule zorlamak gibi…
Bunların her biri, birer iletişim katilidir.
İyi iletişim kurmak pratik ve çaba gerektirir.
İlişki ve aile danışmanlığı çalışmalarımda, tarafların bazı temel gerçekleri öğrenmesine dikkat ederim; bunları sizlerle de paylaşacağım:
• Ailede, birden fazla insanın farklı istek ve ihtiyaçları vardır.
• Bu istek ve ihtiyaçlar çoğu kez örtüşmez ve doğal olarak çatışmalar ortaya çıkar.
• Herkesin ihtiyaçlarının her zaman karşılanması mümkün değildir.
• Amaç, herkesin kendi istek ve ihtiyaçlarına odaklanması yerine ortak yarar ve kazanım için sorunlara yaratıcı çözümler bulmasıdır.
• Uzlaşma, bir tarafın kazandığı ve diğer tarafın kaybettiği anlamına gelmez.
• İstek ve ihtiyaçların dengelenmesi ancak doğru iletişim kurmakla mümkündür.
• TV, telefon gibi dikkat dağıtıcıların olmadığı ortamda iletişim kurma, beden dilini doğru kullanma, aktif dinleme, sadece içeriğe değil konuşanın duygularına da odaklanma, duyguları doğru okuma, kendi duyguları ile karşı tarafınkini karıştırmama, yapıcı sözcükler seçme, düşünceleri cesaretle tartışmaya açabilme gibi beceriler öğrenilebilir. Bu beceriler kazanıldığında, herkesin bakış açısı ve önerileri açık bir şekilde ifade edilir ve diğer aile üyeleri tarafından duyulur.
Açık iletişim kurabilen, farklılıklara ve hatalara hoşgörüyle bakan, kuralları akılcı ama esnek olan sevgi dolu bir aileye sahip olmak, bu dünyada başımıza gelebilecek en güzel şeydir.