
Birkaç gündür durumum şöyle; Bilgisayarın başına oturuyorum, oturmuşken web sayfanızı da açıyorum, ziyaretçi sayfasına giriyorum, ellerimi size yazmak için kıpırdatmaya başlıyorum ve o sırada ziyaretçi defterinde sol üst köşede bulunan resminize bakıyorum ve o an ellerimin kıpırdanması duruyor, çünkü o an artık sadece resminize bakıyorum. Sonra resminize bakarken yavaş yavaş ofisinizdeki konuşmalarımızı gözlerimde canlandırmaya başlıyorum. Canlandırırken yüzünüz gözlerimin önüne geliyor; genellikle dikkatli, ilgili, konsantre olmuş ifadesi olan yüzünüz ve bazen sevecen, bazen anlayışlı, bazen sıkılgan, bazen düşünceli, bazen coşkulu bakan gözleriniz... Ve sonra konuştuklarımızı, konuştuklarımızı nasıl konuştuğumuzu, kendimizi konulara verişimizi, konuların gidişatıyla - iyimser/kötümser - uyumlu ifadelerimizi, öğrendiklerimizi keşiflerimizi paylaşımlarımızı, paylaştıkça fark ettiklerimizi, fark ettikçe fark ettiklerimizi düşünüyorum. Sizinle yollarımız kesişebildiği için, ne kadar talihli olduğumu, talihin aslında ne olduğunu düşünüyorum ve sonra bu yaşadıklarımın bana nasıl hissettirdiğine bakıyorum, ve sonunda bu hissettiklerimi nasıl hissettirerek sözcüklere dökebileceğimi düşünüyorum ve sonunda sözcükleri yetersiz bulup ziyaretçi sayfasını yazmadan kapatıyorum ! Ama bugün daha az düşünen daha çok hareket eden bir günümdeyim bu yüzden şimdi yazıyorum =) O yüzden her ne kadar içimdeki teşekkür duygusunu sözel olarak yazmak beni çok tatmin etmese de size; kendim olmamı engelleyen zihinsel çöpleri tanımama ve tanıyabildiğim için de temizleyebilmeme yardım ettiğiniz için, kendimi açmam için uygun ortamı yarattığınız için, beni olduğum halimle kabul ettiğiniz için, benimle gerçekten iletişim kurduğunuz için, hakiki kendim olmaya başlamama yardım ettiğiniz için, böylece kendi merkezime yaklaştıkça kendimi anlamaya, varoluşu anlamaya yaklaşmamın mümkün olunmasına da yardımcı olmuş olduğunuz için ve varlığınız için size KOCAMANNN SARILARAK VE AĞZIM KULAKLARIMDA İÇTENLİKLE TEŞEKKÜR EDİYORUM !!! Sizinle iletişim içinde olduğumuz zamanlar, benim için gerçekten de Karanlık geceden Şafak a doğru ilerleyen zamanlar oldu, Şafak hanım =) Sizi seviyorum !! Bu arada çok hoşlandığım kahkahanızın adı geçmezse bu yazıda kesinlikle bu yazı tamamlanmış olmaz! Aydınlatıcı, ısıtıcı, gülen güneş misali, gerçekten hakkını vererek gülmek derim ben buna, müthiş !!! (Not: Bu yazdığım hakkındaki yorumum; Ne olursa olsun, göz temasıyla-sarılmayla edebileceğim teşekkürü, sözcükler karşılayamıyor!!! ) Bu arada ömer hayyam ın bir yazısından alıntı yapasım geldi içimden; Gönül dedi: Ben neyim ki, bir damla sadece; Ben nerde, görmediğim koca deniz nerde! Böyle diyen gönül denize kavuşunca Baktı kendinden başka şey yok görünürde